Beslenme ve spor ile desteklediğimiz sağlıklı ve zinde yaşam düzeninde en önemli konu: MOTİVASYON.

       İnsanoğlunun doğası ve hayatın gerçekleri gereği her günümüz birbirinden farklı olabiliyor; iş, aile, okul, insan ilişkileri, üzerimizdeki sorumluluklar ve hedeflerimiz arasında değişken duygu ve düşünce bulutlarında kimi zaman kendimizi oradan oraya savruluyormuş gibi hissedebiliyoruz. Doğal olarak her sabahımız da ajandamızda yazanlar kadar motiveli olamayabiliyor. Bu da beslenme düzenimizi ve antrenman motivasyonumu etkileyebiliyor haliyle.

  • Peki motivasyonumuzu nasıl koruruz?
  • Motivasyonumuzu kaybettiğimiz yerde nasıl devam ederiz?
  • Daha önemli soru; devam etmemiz için gerçekten de bu gelgitli motivasyona muhtaç mıyız?
Cevabımız hayır

tamda burada devreye alışkanlıklar girecek. jim Ryun dediği gibi motivasyon, sizi başlatan şeydir, alışkanlık ise devam etmenizi sağlayan şey.

Muhtemelen hiçbiriniz indiği otobüs durağından eve yürümek için kendini motive hissetme ihtiyacı duymuyordur. Ya da bir sabah uyandığında ''bugün kendimi kahve içebilecek gibi hissetmiyorum sanırım yapamayacağım'' demiyordur öyle değil mi?

Çünkü bu sizin için artık günün normal bir akışı haline gelmiştir, yürürsünüz, içersiniz, yersiniz, okursunuz; eğer her sabah işe gitmeden önce güncel haberleri takip etmek için gazete okuyan bir bireysiniz bunu alışkanlık haline getirmişsinizdir ve sorgulamadan sabah kahvenizi içerken gazetenizi açar okursunuz. Birisinden size devam etmenizi söylemesini beklemez, bir motivasyon cümlesine ihtiyaç duymazsınız. Yalnızca yaparsınız.

Bu yüzden kendinizi motive olmuş hissetmeliyim şartlamasından uzaklaştırmanız, bunun yerini de sağlıklı alışkanlıklar edinerek doldurmanız gerekiyor.

Hemen hemen herkes spora ilk başlayacağı zaman motivasyonu yüksek bir şekilde büyük bir heyecanla başlar, programını düzenler, yeni spor kıyafetleri satın alır, spor salonuna kayıt olur ya da evine spor ekipmanları temin eder. Evet bir şeye yeni başlıyor olmanın verdiği heyecan harika bir şey ancak bu hisse dair en ufak bir iz bile olmayan günler de yaşayacaksınız, o gün geldiğinde kıyafetlerinizi dolabın en dip köşesine itip, yıllık ödemesini yaptığınız salonun önünden bile geçmeyecekseniz bu noktada düzeltmemiz gereken ciddi bir mesele var demektir.

Eğer antrenmanınızı sabah yapan bir bireyseniz o sıcak yataktan kalkıp kardiyo yapmanız için bir sebep aramamalısınız ya da günün koşuşturmacısı bittikten sonra yorgun olmanız antrenmanınızı aksatmanız için uygun bir neden olmamalı.

Spor yapmak su içmek, yemek yemek gibi sizi besleyen, iyileştiren bir şeydir. Nasıl bugün su içmesem de olur demiyorsanız, antrenmanınızı da aynı mantıkla o gün yapmanız gerekir.

Motivasyon bir çok şeyden etkilenebilir, hayatınızda çalışma motivasyonunuzu etkileyen zorluklar veya engeller olabilir.

Takip ettiğiniz sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları edinin, motivasyonunuz düştüğünde bu alışkanlıklar devreye girecektir, artık antrenman yapmak, sağlıklı öğünler hazırlamak sizin günlük rutininiz haline gelecektir.

Sağlıklı alışkanlık sizi hedefinize götürecek şeydir.

ANTRENMAN DEVAMLILIĞI İÇİN PÜF NOKTALAR

- Nasıl hissettiğinizin bir önemi yok yalnızca devam edin: herhangi bir rahatsızlığınız yok ise o gün o antrenmanı yapın, mazaretiniz hiçbir zaman ''bugün istemiyorum'' olmasın. Canınızın sıkkın olduğu, modunuzun düşük olduğu günler de antrenman yapmayı ertelemezseniz bu alışkanlığı daha kolay kazanırsınız çünkü beyin bunu günlük doğal bir rutin olarak algılar ve duygusal koşullarla bağlantısını keser.

Ayrıca unutmayın ki antrenman sonrası salgıladığınız endorfin hormonu sayesinde kendinizi çok daha iyi hissedceksiniz, yalnızca bu bile canınızın sıkkın olduğu günlerde özellikle antrenmanınızı aksatmamanız için başlı başına bir sebep.

- Kendinize sevdiğiniz, enerjinizi yükseltecek müziklerden oluşan bir playlist hazırlayın; dakikaların nasıl geçtiğini bile anlamayacaksınız.

- Havanın güzel olduğu günlerde egzersizlerinizi açık havada gerçekleştirebilirsiniz; bu tip ufak gibi görünen değişiklikler büyük farklar yaratır.

- Büyük ve ani değişikliklerden kaçının; eğer sporu rutine oturtamayan, defalarca kez başlayıp 1 haftadan fazla devam ettiremeyen bir bireyseniz, bir anda haftanın 5 günü antrenman yapmak kendinizi geri çekmenize sebep olabilir,2-3 gün ile başlayın, ufak ufak ama istikrarlı bir şekilde artırın.

Ya da bir türlü sağlıklı besinleri hayatınıza, beslenme düzeninize adapte edemeyen bir bireyseniz işe öncelikle bir öğünde tamamiyle sağlıklı ve yeterli porsiyonlu beslenerek başlayın, sonra yavaş yavaş sağlıklı besinlerden meydana gelen bu öğünlerinizi artırın.

Eğer bir yaşam tarzıysa hedefiniz aceleyle değil, sükunetle ve kararlılıkla elde edin onu.

- Çevrenizdekileri de etkileyin; kim istemez ki sağlıklı öğünler paylaştığı birlikte koşuya çıktığı, açık havada egzersiz yaptığı bir arkadaş! Çevrenizdekileri sağlıklı yaşam tarzınıza dahil etmek sizin de enerjinizi kuvvetlendirecektir.

- Bir antrenman günlüğü edinin; haftalık program kafanızı toparlamanıza yardımcı olacaktır, her hafta sonu bir sonraki haftanın antrenman programını planlayın, gerekiyorsa öğünlerinizi de planlayıp, pişirin, porsiyonlayın.

- En önemli madde; pozitif olun. Kendinize karşı nazik olun. Unutmayın ki Roma bir günde inşa edilmedi, bu yolda aceleye, telaşa yer yok, kararlı ve düzenli olursanız keyifle ilerler karşılığını da alırsınız.